-
1 temiz hava
свежий воздух, чистый воздухİnşaat Mühendisliği ve Mimarlık Türkçe-Rusça Sözlük ve Rus-Türkçe Sözlük > temiz hava
-
2 temiz
чистопло́тный чи́стый* * *1.1) чи́стый; опря́тныйtemize çekmek — переписа́ть на́чисто
temiz hava — чи́стый во́здух
2) опря́тный; аккура́тныйtemiz iş — аккура́тно вы́полненная рабо́та
3) хоро́ший, све́жийtemiz araba — хоро́шая маши́на; маши́на в хоро́шем состоя́нии
4) чи́стый, неви́нный; безупре́чныйtemiz adam — поря́дочный челове́к
temize çıkarmak — оправда́ть, снять обвине́ние
temize çıkmak — быть опра́вданным
2.yüreği temiz — че́стный, поря́дочный
1) чи́сто, опря́тноtemiz giyinmek — опря́тно одева́ться
temiz konuşmak — чи́сто говори́ть (на каком-л. языке)
temiz tutmak — чи́сто держа́ть; держа́ть в чистоте́; аккура́тно обраща́ться
2) в сочетании с bir основа́тельно, как сле́дует; си́льноbir temiz dövmek — си́льно изби́ть
bir temiz dayak atmışlar — его́ как сле́дует поколоти́ли
•• -
3 temiz
1.1) чи́стый; опря́тныйtemize çekmek — переписа́ть на́чисто
temiz oda — чи́стая ко́мната
2) чи́стый, неви́нный; непоро́чный; безупре́чный (в отношении нравственности)temiz adam — поря́дочный челове́к
- ı temize çıkarmak — оправда́ть, снять обвине́ние
kendini temize çıkarmak — оправда́ться
temize çıkmak — а) быть опра́вданным; б) вы́йти сухи́м [из воды́] доказа́ть свою́ невино́вность
yüreği temiz — че́стный, поря́дочный
3) хоро́ший, све́жий (о пище)4) чи́стый, без при́меси2.чи́сто; опря́тноtemiz giyinmek — опря́тно одева́ться
temiz konuşmak — чи́сто (хорошо́) говори́ть (на каком-л. языке)
temiz hava — чи́стый во́здух
3.карт. по́керtemiz çevirmek — игра́ть в по́кер
◊
temiz para — оста́ток де́нег (после всевозможных удержаний); чи́стая при́быль, чи́стый дохо́д◊
bir temiz — си́льно, хороше́нько, как сле́дует -
4 hava
воздух, погода- atmosferik hava
- basınçlı hava
- çevre havası
- devridaim havası
- dış hava
- dışarı atılan hava
- doygun hava
- doymuş hava
- dönüş havası
- durgun hava
- egzost havası
- fazla doymuş hava
- içeriye alınan hava
- ikincil hava
- iklimlenmiş hava
- kirlenmiş hava
- klimatize edilmiş hava
- kuru hava
- mayı hava
- nemli hava
- normal hava
- primer hava
- rutubetli hava
- sekonder hava
- sıvı hava
- soğutan hava
- soğutucu hava
- süzülmüş hava
- taze hava
- temiz hava
- tozlu hava
- yaş havaİnşaat Mühendisliği ve Mimarlık Türkçe-Rusça Sözlük ve Rus-Türkçe Sözlük > hava
См. также в других словарях:
HAVA-İ NESİMÎ — Sabahki hava. Temiz hava … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
havalandırma — is. 1) Kapalı bir yerin havasını değiştirmek amacıyla dışarıdan temiz hava girişini veya çeşitli araçlarla hava akımını sağlama işlemi 2) Herhangi bir şeyi açık havada bir süre bırakma Birleşik Sözler mutfak havalandırması … Çağatay Osmanlı Sözlük
havalanmak — nsz 1) Temiz hava alması sağlanmak, havası değiştirilmek Oda her gün havalanmalı. 2) Yerden ayrılıp göğe uçmak Kuş biraz havalanıp başka bir kayaya kadar güçlükle, zorlukla uçtu. S. F. Abasıyanık 3) Bir şey hava akımıyla yer değiştirmek 4) mec.… … Çağatay Osmanlı Sözlük
havalı — sf. 1) Herhangi bir nitelikte havası olan O murdar kokulu, ağır havalı yere... H. E. Adıvar 2) İyi, temiz hava alan, havadar 3) mec. Bir işi gereğince benimsemeyen, önemsemeyen 4) mec. Göz alıcı, çekici, albenisi olan Havalı kız. 5) mec. Kibirli … Çağatay Osmanlı Sözlük
vantilatör — is., Fr. ventilateur 1) Kapalı bir yerin sıcak ve durgun havasını dalgalandırarak esinti sağlayan veya böyle bir ortama temiz hava üfleyen alet ... babası, vantilatörün sesine ve dönüşüne tahammül edemezmiş. R. H. Karay 2) Bazı tarım alet veya… … Çağatay Osmanlı Sözlük
dağ havası — is. Yüksek yerlerdeki serin ve temiz hava … Çağatay Osmanlı Sözlük
teneffüs — is., biy., Ar. teneffus 1) Solunum 2) Temiz hava almak, dinlenmek için verilen ara Bizim mektebin teneffüs saatlerini hatırlatan bu kısa konuşma aralarında... Y. K. Karaosmanoğlu Birleşik Sözler teneffüshane teneffüs zili suni teneffüs Atasözü,… … Çağatay Osmanlı Sözlük
Turkish folk music — ( Türk Halk Müziği ) has combined the distinct cultural values of all those civilisations which have lived in Anatolia and the Ottoman territories in Europe and Asia. It is a unique structure which includes regional differences under one umbrella … Wikipedia
Música folclórica de Turquía — La música folklórika de Turquía (Türk Halk Müziği) ha combinado los distintos valores culturales de los pueblos que han vivido en Anatolia y los territorios del Imperio otomano en Europa y Asia … Wikipedia Español
berrak — sf., ğı, Ar. berrāḳ Duru, temiz, aydınlık, açık Bu sabah hava berrak / Bu sabah her şey billurdan gibi. C. S. Tarancı … Çağatay Osmanlı Sözlük
para — is., ekon., Far. pāre 1) Devletçe bastırılan, üzerinde değeri yazılı kâğıt veya metalden ödeme aracı, nakit 2) Kazanç Balıkçılıkta para vardır ama dalgıçlık kadar genç işidir. S. F. Abasıyanık 3) esk. Kuruşun kırkta biri Birleşik Sözler para… … Çağatay Osmanlı Sözlük